Pages

T.C. İmamlarını İnsaniyet ve İslamiyet'e Davet Ediyoruz!

Bu Bildiri Haziran Ayının İlk Haftasında Fekku Ragabe tarafından mail gruplarında yayınlanmıştır. 4 Haziran Cuma Gününün akşamında haykırdığımız gerçeği tekrarlıyoruz! Din Adamlarını İNSANİYETE ve İSLAMİYETE davet ediyoruz!


31 Mayıs 2010 Tarihinde dünyanın farklı yerlerinden aktivistlerin ve insani yardım kuruluşlarının biraraya gelerek oluşturduğu yardım filosu, İsrail Devleti'nin deniz kuvvetleri tarafından hunharca, barbarca, korsanca basılarak onlarca insanın katledilmesiyle gündeme damgasını vurmuştur.

İsrail Terör Güçleri'nin uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine yaptığı askeri müdahalede, insanlar acımasızca öldürülmüştür. Sivil bir insiyatif olan, sivillerin, kadınların, doktorların, basın emekçilerinin hatta çocukların bulunduğu gemide silah bulunmamaktadır. 10 tane İsrail askerini esir alan siviller, yaralı olanların tedavisini yapmış, İsrail askerlerinden ele geçirdikleri silahları denize atarak sivil direnişin süreceğini alenen ortaya koymuşlardır.

Tüm Dünya'nın tanık olduğu bu insanlık dışı terör olayının ve sivil direnişin ortasında, şehid düşen onlarca vicdan gönüllüsünün amacı Gazze'ye insani yardım götürmek idi. Gazze'de 2007 senesinden bu yana uygulanan despot, insanlık dışı, faşizan ambargonun getirdiklerini az da olsun tamir edebilmek ve bununla beraber ambargonun sonsuza dek kalkmasını sağlamaktı amaç. Mısır Hükümeti'nin Rafah sınır kapısını açarak ambargosunun biraz olsun yumuşamasıyla gemide mücadele veren aktivistlerin yola çıkarken arzuladıkları hedeflerine ulaşmalarına siyasal ve diplomatik anlamda başlanmıştır. Bu perspektifte Mısır'ın atmak zorunda kaldığı adım, Gazze'yi özgürlüğüne kavuşturacak yaptırımların başını çekecektir.

4 Haziran 2010 Cuma günü, Türkiye halkı için her cumadan farklı bir cuma anlamı taşıyordu. Gemide şehid olan Cevdet Kılıçlar'ın Bayezid Camii'nde cuma namazından sonra cenaze namazı kılınacaktı. Elinde olan veya olmayan sebepler ile cenaze namazına katılamayan binlerce insan, bugün farklı camilerde cuma namazına katılarak, hutbelerden insani birlik adına birleştirici mesajlar, İsrail Terörünü kınayan protestolar duymak için camilere akın etmişti. Fakat birçok camide İsrail'in uyguladığı terör saldırısıyla ilgili en ufak bir söz söylemekten bile kaçınan din adamlarının hutbelerden "Boşanmanın zararlı birşey olduğu" sözleri duyuldu. Sadece Türkiye'nin değil, İslam Coğrafyasının, Dünya Vicdanlarının tümünün bir olduğu, hayatını kaybeden vicdan gönüllüleriyle birleşen yüreklerin aynı attığı şu günlerde; Cuma Hutbelerinde boşanmamak üzerine telkinlerde bulunan Din adamları, Dinayet İşleri Başkanlığı ve Müftülük diye adlandırılan kurumların aslında halkın din algısına ne denli farklı olduklarını göstermişlerdir. Halkın çocukları Zalim İsrail'e karşı savaşırken, hutbelerde karma eğitimi eleştiren gerici imamların halkla aynı dini paylaştığı söylenemez. Din Adamlığı ortaçağın o karanlık günlerindeki statüsünden bir adım olsa ileride bir tavır sergileyememiştir. Milyonlarca vicdanın sesi olmayı başaramamış her Din Adamı, İsrail Terörizminin uyguladığı kontra propagandaya, karartma uygulamasına destek olmuştur. İsrail Devleti gemilerin yayını karartırken ne amaçla bunu yapıyorsa, hutbelerde boşanmak iyi değildir, karma eğitim kaldırılmalı diye hutbe veren din adamları da aynı amaçla bunu yapmaktadır.

Gündemden İslam dinini soyutlayanlar, dinin aslında cami denen minareli tapınakların arasında yaşanan mistizm rituellerinin tümünün isimlendirildiği bir inanış halini aldığını ispatlamıştır. İslam, Diyanet Kurumları ve boyunduruğundaki Din Adamlarının yaptıklarıyla bu hale getirilmiştir. Muhammed Peygamber'in getirdiği sosyal din anlayışı, zulme karşı mazlumun yanında olma mentalitesi, komşu açken tok yatmama şuuru ve teolojik doktrini yıkılmış; yerini namaz, tesbih, zikir gibi törensel ritueller içinde boğulup, topluma kendini kör etmiş bir din algısı yaratılmıştır.

Bu noktada Allah'ın elçileriyle tebliğ ettiği din anlayışına, son elçi Muhammed (a.s.) 'ın getirdiği sosyal din mücadelesine biat eden müslümanlar, vicdan sahipleri insanlar, merhametliler, sevgililer olarak din adamlarının tekelinde tahrif olan Din mentalitesine ve bu mentaliteye boyun eğen, hizmet eden tüm kişilere karşı olduğumuzu beyan ediyoruz. Yaşasın son elçi Muhammed (a.s.) Peygamberin mücadelesi, Yaşasın Filistin Direnişi, Yaşasın Gazze Direnişi, Yaşasın Mavi Marmara Direnişi!

Dipnot: İstanbul Mütfülüğü'nün kendi web sitesinden yayınlamış olduğu "Boşanma" temalı cuma hutbesine uymayarak, İsrail'in terörist politikasını şiddetle eleştiren İmam ve Din adamları, yapmış olduğumuz bildirideki protestodan münezzehtir.

FEKKU RAGABE İNSİYATİFİ



(Bu bildiri Cuma Namazlarında yine İslam Algısından uzak hutbeler veren Diyanet İmamlarının tavrının değişmemesi üzerine tekraren yayınlanmıştır.)

btemplates

0 yorum:

Yorum Gönder